gelecek birgün mutlaka gelecek ondan kurtuluş mümkün değil....... !  
 
  ANA SAYFA 19.04.2025 21:03 (UTC)
   
 
Pazar P.tesi Salı Ç.mba Perşe Cuma C.tesi





İKİ CİHAN GÜNEŞİNİN ŞEFAATİ BÜTÜN MÜMİNLERİN ÜZERİNE OLSUN

 
 

İmam'ı Rabbani Hz.lerinden 1 MEKTUP. Bu mektûb, Seyyid şeyh Ferîde yazılmışdır. Nefs-i emmârenin kötülüğünü ve ona mahsûs hastalığı ve ilâcını bildirmekdedir: Merhamet ederek, düâcılarınıza ikrâm eylediğiniz mubârek mektûbu okuyarak şereflendik. Allahü teâlâ, büyük ceddiniz ?aleyhisselâm" hurmetine, ecrinizi çok, derecenizi yüksek, ilm kaynağı olan göğsünüzü geniş ve işlerinizi kolay eylesin! Allahü teâlâ, zâhirimizi ve bâtınımızı, Onun yolunda bulundursun ve düâmıza âmîn diyenleri afv eylesin! Âmîn. Me'mûrlarınız arasında, fitne koparmak, fesâd çıkarmak istiyen, bozuk rûhlu kimseler bulunduğundan şikâyet ediyorsunuz. Kıymetli yavrum! İnsanların nefs-i emmâresi mevkı' almak, başa geçmek sevdâsındadır. Onun bütün arzûsu, şef olmak, herkesin, kendisine boyun bükmesidir. Kendinin kimseye muhtâc olmasını, başkasının emri altına girmesini istemez. Nefsin bu arzûları, ilah olmak, ma'bûd olmak, herkesin kendine tapınmasını istemek demekdir. Allahü teâlâya şerîk, ortak olmağı istemekdir. Hattâ nefs, o kadar alçakdır ki, ortaklığa râzı olmayıp, âmir, hâkim, yalnız kendi olsun, herşey, yalnız onun emri ile olsun ister. Hadîs-i kudsîde, Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Nefsine düşmanlık et! Çünki nefsin, benim düşmanımdır). Demek oluyor ki, nefsi kuvvetlendirmek, onun, mal, mevkı', rütbe, herkesin üstünde olmak, herkesi aşağı görmek gibi isteklerini yapmak, Allahü teâlânın bu düşmanına yardım ve onu kuvvetlendirmek olur ki, bunun ne kadar fecî', korkunç bir suç olduğunu anlamalıdır. Allahü teâlâ, hadîs-i kudsîde buyuruyor ki: (Büyüklük, üstünlük, bana mahsûsdur. Bu ikisinde, bana ortak olmak isteyen, büyük düşmanımdır. Hiç acımadan, onu Cehennem ateşine atarım). [Görülüyor ki, mal, mevkı', rütbe, kumandanlık, şeflik gibi dünyâ zînetlerini, nefse uyarak değil, Allahü teâlânın emrlerini yapmak ve yapdırmak için ve millete, müslimânlara hizmet etmek için istemelidir. Bu niyyet ile istemek ve bunları yapmak ibâdet olur.] Allahü teâlânın dünyâya düşman olması, dünyânın bu kadar alçak olması, nefsi isteklerine kavuşdurduğu, nefsi kuvvetlendirdiği içindir. Allahü teâlânın düşmanı olan nefse yardım eden de, elbette Allahın düşmanı olur. Peygamberimiz ?sallallahü aleyhi ve sellem", fakîrlikle öğünmüşdür. Çünki, fakîrlik, nefsin isteklerini yapdırmaz. Onu dinlemez. Burnunu kırar. Peygamberlerin ?aleyhimüssalevâtü vetteslîmât" gönderilmesi ve islâmiyyetin emrleri, yasakları, [ya'nî ahkâm-ı islâmiyye] hep, nefsi kırmak, ezmek içindir. Onun taşkınca isteklerini önlemek içindir. İslâmiyyete uyuldukça, nefsin istekleri azalır. Bunun içindir ki, islâmiyyetin bir emrini yapmak, nefsin isteklerini yok etmekde, kendi düşüncesi ile yapılan binlerle senelik riyâzet ve mücâhededen dahâ kuvvetli te'sîr etmekdedir. [(Riyâzet), nefsin isteklerini yapmamak, (Mücâhede), nefsle uğraşmakdır. Nefsin istemediği şeyleri yapmakdır]. Hattâ islâmiyyete uygun olmıyan riyâzet ve mücâhedeler nefsin isteklerini artdırır. Onu azdırır. Hindistândaki Berehmen papasları ve cûkiyye ismindeki sihrbâzlar, riyâzet ve mücâhedede çok ileri gitmiş, fekat hiç fâidesi olmamışdır. Hattâ nefslerinin kuvvetlenmesine, azmasına sebeb olmuşdur. [Hindistândaki dinsizler, dört rûhânî sınıfdan en üstününe, Berehmen derler ki, Berehmânî mezhebinin reîsi demekdir. Cûki, hind kâfirlerinin dervîşlerine verilen ismdir]. Meselâ, islâmiyyetin emr etdiği zekâtdan bir kuruşu, islâmiyyetin gösterdiği yere vermek, kendiliğinden, binlerce altın sadaka vermekden, hayrât yapmakdan, katkat ziyâde, nefsi tahrîb eder. İslâmiyyet emr etdiği için, bayram günü, oruc tutmayıp yiyip içmek, kendiliğinden, senelerle oruc tutmakdan dahâ fâidelidir. İki rek'at sabâh nemâzını cemâ'at ile kılmak sünnetdir. Bu sünneti yapmak, gece sabâha kadar, nâfile nemâz kılarak, sabâh nemâzını cemâ'atsiz kılmakdan dahâ iyidir. Hulâsa, nefs temizlenmedikçe ve şeflik, üstünlük hulyâsından kurtulmadıkça, felâketden kurtulmak imkânsızdır. Sonsuz ölüme gitmeden önce, nefsi bu hastalıklardan kurtarmağı düşünmek lâzımdır. Mubârek (Lâ ilâhe illallah) sözü, insanın içindeki ve dışındaki, bütün yalancı ma'bûdları koğduğu için, nefsi temizlemekde, en fâideli, en te'sîrli ilâcdır. Tesavvuf büyükleri, nefsi tezkiye etmek için, bunu söylemeği seçmişlerdir. Fârisî beyt tercemesi: (Lâ) süpürgesi ile, yolu temizlemezsen, (İllallah) serâyına varamazsın! Nefs, yoldan çıkıp, inâda başlarsa, bu kelimeyi söyliyerek îmânı tâzelemelidir. Peygamberimiz ?aleyhissalâtü vesselâm" (Lâ ilâhe illallah diyerek îmânınızı yenileyiniz!) buyurdu. Bunu her zemân söylemek lâzımdır. Çünki, nefs-i emmâre, her zemân pisdir. Bu güzel tevhîd kelimesinin fazîletlerini, şu hadîs-i şerîf bildiriyor: (Yerleri ve gökleri, terâzînin bir kefesine, bu kelime-i tevhîdi, ikinci kefesine koysalar, bu kelimenin bulunduğu kefe, elbette ağır gelir).. ""İmam'ı Rabbani Hz.lerinden 1 Mektup YRT | DURDUR


MUBAREK MİRAC KANDİLİNİZİTEBRIK EDERDUNYA VE AHIRET SAADETINE VESILE OLMASINI CENAB-I ALLAH'TAN NIYAZ EDERIM







A
L
L
A
H
Ü


E
K
B
E
R

KALBLER ANCAK ALLAH'I ZİKREDEREK HUZURA KAVUŞUR

Ayeti Kerime meali

SITEMIZE HOS GELDINIZ

 

MESVERE KIL HER ISIN BASINDA ULULARLA
PISMAN OLURSUN YOKSA YAPTIGIN ISIN SONUNDA















VAKIT GECMEDEN İMKAN ELDEN GITMEDEN DURMA ALLAH'A KOSSSSSSSSSSSSSSSS


DÖRT ŞEY DÖRT ŞEY İLE TAMAM OLUR:

    • NAMAZ SEHV SECDE İLE,
    • ORUÇ FITRA İLE,
    • HAÇ FİDYE İLE,
    • İMAN DA CİHAD İLE YANİ ALLAH YOLUNDA HİZMETLE TAMAM OLUR
    Hz. Ebu Bekir (R.A.)



 

SİTEMİZDE HUZURLA GEZİNİZ

SON HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ

          

 

 
 
  MENFEATLİ BİR İLMİ GİZLEYEN KİŞİ KIYAMET GÜNÜNDE ATEŞTEN BİR GEMLE MAHŞERE GELİR
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  GELECEK ÇOK YAKLAŞMIŞ OLSA GEREKKİ TABİİ AFETLER HERGÜN ARTARAK GELİYOR. RABBİM BİZLERİ HERTÜRLÜ AFETTEN MUHAFAZA BUYURSUN.
  Facebook beğen
  BUGÜN YİNE KAR YAĞIYOR GÖNLÜME
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin." Tirmizî, Daavât 149, (3607, 3608).
  CUMA GÜNÜNÜN FAZİLETİ
Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm cum'a gününden bahis açıp dedi ki: "Onda bir saat vardır; müslüman bir kul namaz kılar olduğu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu söylerken (Resulullah) eliyle o vaktin azlığını işaretliyordu." Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Müslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115, 116).
 
HADİS'İ ŞERİF MEALİ
1.HISIM VE AKRABA İLE MÜNASEBETİ KESENLER CENNETE GİREMEZ (BUHARİ VE Müslim
2 - "KIYAMET GÜNÜ MUHAKKAK SURETTE HAK SAHİBİNE HAKKI VERİLECEKTİR. BOYNUZSUZ Koyun safra BOYNUZLU KOYUNDAN HAKKINI ALACAKTIR." (TİRMİZİ)
 
HİSSİYAT

NE OLDU BİZE.
UZAKLAŞTIK BİRBİRİMİZDEN,
ACIMIZI HİSSETMEZ OLDUK ANİDEN,

Bugün 4172 ziyaretçi (26712 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol